Kemal Ulusaler…BirGün Gazetesi…24/04/2017
Kimi tanıma göre; Yapay zekâ, bilimsel adıyla mantık analiz robotu bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyetidir. Kimi tanıma göre ise; Yapay zeka, insanın düşünme yapısını anlamak ve bunun benzerini ortaya çıkaracak bilgisayar işlemlerini geliştirmeye çalışmak olarak tanımlanır. Yani programlanmış bir bilgisayarın düşünme girişimidir. Daha geniş bir tanıma göre ise, yapay zeka, bilgi edinme, algılama, görme, düşünme ve karar verme gibi insan zekasına özgü kapasitelerle donatılmış bilgisayarlardır. Bazılarına göre ise; Yapay zekanın tanımını yapmak önemli olduğu kadar da zordur. Çünkü yapay zeka çok kapsamlı bir konu olup pek çok alt alan içermektedir ve alt alanı olarak düşünülemeyecek pek çok alanla da girift bir biçimde ilintilidir. Yapay zekanın içerdiği ve ilintili olduğu tüm alanları kapsayacak şekilde yapılmaya çalışılacak tek bir tanım ya çok uzun olacaktır, ya çok soyut olacaktır ya da eksik olacaktır.
Yapay zekâ yavaş yavaş bir endüstri hâline geliyordu. DEC tarafından kullanılan ve müşteri siparişlerine göre donanım seçimi yapan R1 adlı uzman sistem şirkete bir yılda 40 milyon dolarlık tasarruf sağlamıştı. Birden diğer ülkeler de yapay zekâyı yeniden keşfettiler ve araştırmalara büyük kaynaklar ayrılmaya başlandı. 1988’de yapay zekâ endüstrisinin cirosu 2 milyar dolara ulaşmıştı. 30 Yıl sonra yani bu gün içinse bu rakam binlere katlanmış durumdadır.
Dördüncü sanayi devriminin en önemli sonuçlarından birisi otomasyona geçme ve neticesinde ortaya çıkan işsizlik olarak öne çıkmaktadır. Bu konuda kitabı olan Klaus Schwab’a göre 20 yıl içerisinde mesleklerin %47’si yok olacak. İngiltere Perakende Sektörü Konsorsiyumu 2025 yılında perakende sektöründeki iş rolü tanımlarının üçte birinin otomasyon ve işgücü maliyetlerindeki artış nedeniyle yok olacağını öngörmektedir. Otomasyona geçişte en önemli bilgi teknolojisi unsuru yapay zeka olacak. Kasiyersiz veya satış asistanı olmayan mağazalar devreye gireceği gibi, çalışanların yerini robotlar alacak. Çalışanlar açısından sonuç hiç de parlak değil elbette. Donald Trump’ın Çalışma Bakanı –aynı zamanda bir çok fast food şirketinin sahibi- Andrew Puzder’ın; “ Makineler her zaman kibarlar, her zaman çapraz satış fırsatını değerlendiriyorlar. Hiçbir zaman tatile çıkmıyorlar. İşe geç kalmadıkları gibi onlardan kaynaklanan bir iş kazası ya da yaş, cinsiyet ırk ayrımcılığı davası yok. “ biçimindeki düşüncesinin kapitalist dünyada geniş kabul gördüğü düşünüldüğünde gelecekte makinelere ilişkin çalışan kaygısı hiç de küçümsenecek bir kaygı olmasa gerek.
Yapay zeka daha bugünden kafalarda yüzlerce soru oluşturmuş durumda. İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nin yeni Yapay Zeka Araştırma Merkezi’nin açılışında konuşan fizikçi Stephan Hawking, “Güçlü bir yapay zekanın yükselişi insanlığın başına gelen en iyi ya da en kötü şey olabilir. Hangisi olacağını bilmiyoruz. Yapay zeka yaratmanın potansiyel faydaları oldukça fazla. Bu yeni teknoloji devriminin ortaya koyacağı araçlar sayesinde, endüstrileşmenin doğaya verdiği zararı onarabileceğiz. Aynı şekilde hastalıklar ve yoksulluğun sonunu getirmeyi de amaçlayabileceğiz. Hayatımızın her alanı dönüşüm geçirecek. Kısacası yapay zeka yaratmak medeniyet tarihinin en büyük olayı olarak kayıtlara geçebilir. Ancak risklerin önüne nasıl geçeceğimizi öğrenmezsek medeniyet tarihinin son olayı da olabilir. Yapay zeka faydanın yanı sıra tehlikeleri de beraberinde getirecek. Güçlü otonom silahlar ya da bir grubun, sayıca kendilerinden daha çok olan bir kitleyi tahakküm altına alabileceği yeni yollar gibi.” derken sanki soru işaretlerini çoğaltır gibiydi.
Tedirginlikler bir kenara gelecekte yapay zekanın; Bilgiye dayalı yapay zeka ve uzman sistemler, doğal diller (bilgisayar ile doğrudan iletişim), beşeri algılama yeteneklerinin simülasyonu (görme, konuşma, işitme, koklama vs.), robotikler (rutin, kirli ve tehlikeli işler için kullanılan robotikler} ve bilgi Tabanlı Yapay Zeka ve Uzman Sistemler olarak hayatımızı etkileyeceği kesin gibi gözüküyor.
Peki gelecekte yapay zekanın enerji alanındaki yeri ne olacak?
Bu soruyu daha çok yukarda sıraladığımız beş başlıktan ikisi üzerinde, yani robotikler ve uzman sistemler başlıkları altında etkin olabilecektir diyebiliriz.
Robotiklerde zaten günümüzde kullanım bir hayli ilerlemiş durumda. Uluslararası Robotik Federasyonu 2013 verilerine göre, 2013 sonu itibariyle dünyada hale hazırda 1.3 milyon civarında endüstriyel robot bulunmaktadır. Bu robotların üretimi %70 oranında Japonya, Çin, ABD, G. Kore ve Almanya tarafından gerçekleştirilmektedir. Enerji sektöründe de özellikle petrol ve gaz sektöründe, arama, çıkarma ve geliştirme faaliyetlerinde robot teknolojileri kullanılmaktadır. Yine arıza arama ve giderme konusunda da kullanım alanı geniştir. Türkiye’den bir örnek ise Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ (UEDAŞ)’nin “Çekirge” projesidir. Elektrikte kaçak kullanımı önlemek için geliştirilen cihaz olan Çekirge, kaçak elektrik kullanımı ile mücadelede Türkiye’de üretilen ilk cihaz olma özelliğini taşıyor.
Bir başka kullanım alanı da enerji verimliliği alanıdır. Geçtiğimiz günlerde Google, bilgi işlem merkezilerinde yapay zeka teknolojisi DeepMind’ı kullanarak enerji tüketimini yüzde 15 oranında azalttığını açıkladı.
Enerji sektöründe en önemli ihtiyaçlardan biri “doğru tahmin” lerdir. Talebin doğru tahmin edilmesi, olası sistem arızalarının doğru tahmin edilmesi ve daha birçok ihtiyaç söz konusudur. Avustralya’da enerji sektöründe tahmin hatasında %1’lik bir artışın yıllık işletme giderlerinde £10 milyon’luk işletme masrafı artışına neden olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla bu alanda yapay zeka kullanımı olumlu sonuçlar vermektedir. Enerji sektöründe talep/tüketim tahminleri iki şekilde yapılmaktadır; zaman serileri analizi yöntemleri kullanılarak ve/veya “Sinir Ağları” gibi yapay zeka kökenli tahmin yöntemleri kullanılarak.
Bir başka tahmin kullanım alanı da fiyatlar üzerindedir. Örneğin; Ham Petrol Fiyat Hareketlerinin Sınıflandırılmasında Yapay Zeka Teknolojilerinin Kullanımı Günümüz teknolojilerinin ilerlemesiyle birlikte, petrol fiyatlarının tahmin edilebilmesi için birçok model ve yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden birisi de Yapay Zeka teknolojileridir.