Kemal ulusaler….22 Mayıs 2022 Pazar
Tekrar merhaba.
Grio D’İtalia’da 3. haftadayız. Geçen hafta olduğu gibi bir özetle başlayalım. Bakalım 2. Haftada neler olmuş.
Bıraktığımız nokta, yani 9. Etapta Blockhaus ‘un doruğunda finiş çizgisini ilk geçen, Jai Hindley oldu. Avusturyalı yarışçı son tırmanışta iki kez geriye düşmesine rağmen Bardet ve Carapaz’ı geçerek etabı kazandı.
- Etapta şöyle bir duralım. Zira bu etap sonucu itibariyle ilginç ve yenilikler içermekte. Öncelikle etabın galibinden söz edelim biraz; Biniam Girmay’dan…
Girmay bu etabı önde bitirerek, Giro d’Italia’da Tour etabını kazanan ilk Afrika kökenli siyahi sporcun olarak tarihe geçti. Eritreli, 22 Yaşındaki genç sporcu aynı zamanda bu yılın Mart ayında gerçekleştirilen UCI 2022 Dünya Turu’nun 10.etkinliği olan bir günlük Gent- Wevelgem etabının da galibidir. Bu galibiyetle de aynı şekilde tarihe geçmiş bulunmaktadır.
Bu ilkleri başararak tarihe geçen sporcu ne yazık ki bu başarısını doyasıya kutlayamamıştır. Podyumda bir Prosecco mantarının azizliğine uğramış bu da gözünü hastanede açmasına neden olmuştur.
Adı geçmişken biraz da Prosecco’dan söz edelim. Prosecco, bir tür İtalyan şampanyasıdır diyebiliriz. Ancak klasik şampanyadan farklıdır. Adı Trieste yakınlarındaki Prosecco Köyü’nden gelir. Aynı adlı üzümün üretildiği yerdir. Bu üzümün diğer bir adı da Glera’dır. Prosecco farklı üzüm çeşitlerinden de üretilir. Üretildiği üzüme bağlı olarak damakta meyve ve çeşitli çiçek aromalarına sahip bir tat bırakır. ( yeşil elma, kavun, armut, hanımeli vb. gibi…)
Kurutulmuş et, meyveli atıştırmalıklar ile eşleşebilir. Bunun yanı sıra Asya mutfağının Thai nodüle, suşi gibi tatlarıyla ve badem , fındık gibi çerezlerle, somon vb. ile ve de beyaz soslu makarnalara uyum sağlar. Amaaa, en güzeli prosciutto ile sarılmış kavun dilimleri eşleğinde yudumlamaktır…
Laf lafı açıyor deyimine uygun olarak pros köklü içecek ve yiyecekler de birbirini tetikliyor işte. Bir, iki cümle ile de bilmeyenler için Prosciutto’dan söz edelim.
Prosciutto, bizim pastırmanın benzeridir. Domuz etinden yapılır.Domuz inciğinden sıyrılmış etin domuz karın yağıyla ovularak ve ardından İki, üç günlük bol şaraplı terbiyesinden sonra en az bir yıl bekletilip kurutularak elde edilir. Bazılarına göre dünyanın en iyi jambonudur.
Eveet, -sanal ortamda da olsa- proseccomuzu yudumlayıp ağzımızı prosciuttoya sarılmış kavunla tatlandırdıktan sonra gelelim 11. Etaba…
Team DSM, Aberto Dainese ile bu yarışta ilk etabını kazanmış oldu. 24 Yaşındaki İtalyan bisikletçi çekişmeli bir yarış sonucunda finiş çizgisini ilk geçen sporcu olmayı başardı.
Bir başka İtalyan, Stefano Oldani 12. Etabı önde bitirdi.
30 Yaşındaki deneyimli Fransız Arnaud Demare müthiş bir sprintle Bauhaus ve Cavedish’i geride bırakarak 13.etabı kazanan sporcu oldu.
- Etabı Yates ikizlerinden tecrübeli yokuşçu İngiliz Simon Yates kazandı. Etabın diğer önemli bir sonucu da Pedro Lopez’in pembe mayoya vedasıydı.
Bacak koparan 14. Etabın yorgunluğu 15. Etapta fazlasıyla hissedildi. İtalyan Giulio Ciccone bu etabı çok rahat bir biçimde önde bitirdi. Ciccone’nin etabı önde bitireceği kilometreler önce belli olunca tek konuşulan yarış sonunda Ciccone’nin bilinen gözlük atma ritüelini yapıp yapmayacağı oldu. Bu kez de finişte Ciccone’ye atılan gözlük gündemdeydi.
23 Mayıs 2022 Pazartesi dinlenme günü. 24 Mayıs Salı günü 16. Etep ile Grio kaldığı yerden devam edecek. 202 km.lik Salo – Aprica etabı aynı zamanda” Sforzato Wine Stage” adıyla koşulmakta.
Şimdiye kadar etapların başlangıç ve finiş noktalarının çoğu nüfusu on bin civarında olan İtalyan komünlerinde gerçekleştirildi. 16. Şarap Etabı’nın da başlangıç noktası bu komünlerden biri olan Salo. Salo’nun ilginç bir geçmişi var. 1943-45 Yılları arasında Benito Mussolini önderliğindeki Salo Cumhuriyeti olarak bilinen İtalyan Sosyal Cumhuriyeti’nde factobaşkentlik yapmışlığı vardır.
Kuzey İtalya Lombardiya’da Sondrio Eyaleti’nde yer alan komünlerden biri de Aprica’dır. Yani 16.etabın finiş noktası. Aprica aynı zamanda bir kayak merkezi olup, dağ bisikleti için meraklılarına enfes parkurlar sunar.
Gelelim şarap etabının şaraplarına…Adını Garda Gölü’nden alan; Garda Bresciano, Garda Bresciano Gropella…Gropella, Barbera, Marzemino ve Sangiovese üzümlerinden geşeneksel yöntemlerle yapılan şaraplar.
17.etap; 168 km.lik Ponte di Legno- Lavarone etabı.
Ponte di Legno İtalya’nın önemli kış sporları merkezlerinden biridir. 1911 Yılında kurulan Ponte di Legno Kayak Kulübü İtalya’daki ilklerden biriydi. Zaten hemen ertesi yıl İtalyan Turing Kulübü tarafından turizm ve kış sporları için ilk İtalyan tatil yeri olarak aday gösterildi.
Bölge bu özelliklere sahip olunca hayvancılıkta öne çıkmakta. Dolayısıyla çok güzel peynir türleri de öne çıkmakta. Bunlardan Silter ve Casa di Viso öne çıkmakta. Silter Alpin Brown inek sütünden yapılan sert yağlı bir peynirdir. Bazı şaraplara iyi eşlik eder.
18.Etap, 152 km.lik Borgo Valsugana – Treviso etabı.
Kuzey İtalya’nın bu engebeli coğrafyasında geçilecek olan bu 152 km.lik yol yakın tarihte pek çok acılara tanık oldu. Borgo, 1862’de büyük bir yangınn sonucu neredeyse tamamen kül oldu.
Yine ikinci dünya paylaşım savaşında bu bölge yoğun çatışmalara, direnişe ve katliamlara sahne oldu. Daha önce söz ettiğimiz Salo gibi Mussolini’nin Sosyal cımhuriyetlerine karşı İtalyan direnişçileri de pek çok cumhuriyet oluşturmuştu. Bu bölgede antifaşist partizanların Garibaldine Tugayı, Antonio Gramsci- Gherlenda Tugayı direniş gösterdiler.
Kırmızı fularlarıyla tanınan Garibaldicilerin hücum tugayları 1945 ayaklanması arifesinde partizanların nredeyse %70’ini oluşturuyordu.İtalya’nın çeşitli bölgelerinde oluşturulan Partizan Cumhuriyetler Alman faşizminin güçlü silahları karşısında uzun süre dayanamadılar. Ellerinde makineli tüfekler ve el bombalarından başka silahları yoktu ve müttefik devletlerin Partizanlara söz verdikleri yardımlar hiçbir zaman gerçekleşmeyecekti. Bölgede onbinin üzerinde sivil ( çoğunluğu kadın ve çocuk) Gestapo ve Mussolini’nin faşist birliklerince partizan direnişine misilleme olarak işkence gördü ve katliama uğradı.
Treviso demişken Trevisolu oyuncu, yönetmen Marco Paolini’yi de anmadan geçmeyelim. Il Racconto del Vajont ile Ubu ödülünü almış ve Benim Adım Li, The Bear Skin gibi filmlerde oynamıştı.
Bölgenin şaraplarına geçmeden şarabın yancılarından da söz edelim biraz. Mamaliga’yı bilir misiniz? İtalyanların Polentası… Mısır unundan yapılan bir tür yemek. Yanında bölgeye has nefis sosisler, tipik dağ peynirleri Vezzena ve Lagorai… Ve nesilden nesile geçen “Yavaş Yemek ” mottosuyla bölge şaraplarının yudumlanışı…
Borgo Valsugana Köyü’nün çevresindeki tepeler boyunca sıralanan bağlarda chardonnay, solaris ve pino noir üzümlerinden Romanese, Cenci ve Lagorailer nefis şaraplar üretirler.
Dört kuşaktır şarap üreten Cenci Ailesi’nin Alago – Pinot Grigio’su, yüzyılları devirmiş Castel İvano’da üretilen Magnumlar ve genç kuşak Romaneselerin Gabriella Rosesi tadilmaya değer…
Valsugana sofralarında yemek sonrası tamamlayıcı ( bizdeki cila misali) geleneksel Valsugana grappayı da anmadan geçmeyelim.
Geldik 19.etaba… 177km.lik Marano Lagunare – Santuario di Castelmonte etabı 27 Mayıs 2022 Cuma günü gerçekleşecek.
Etabın finiş noktası Castelmonte – kutsal bakire tapınağı bölge halkının hatta komşu Slovenlerin bir tür kabesi- hac yeri. Kayaya oyulmuş küçük bir şapelden devasa bie şato / mabete dönüşen bir mekan. Hun, Got, Lombard, Avar ve Slav istilalarından bölge halkının sığınma yeri olmuş yüzyıllar boyu.
Friulian halkının Cividale’den başlayarak anayolu ve Castelmonte Köyüne
giden yolu takip ederek bazen çıplak ayakla yaya geçtikleri bu yollar bu kez Grio bisikletçilerinin tekerlek izlerine tanıklık edecek.
- Etabın başlangıç noktası Marano Lagunare deyince karşımıza sık sık “Bisato in speo” adlı yöresel yemek çıkıyor. Bisato in speo aromatik ahşap şişte kaba tuz ve defne yaprağı eşliğinde pişirilen yılan balından başka bir şey değil aslında. Ama son derece profesyonelce turizm sektörü bunu pazarlıyor.
Buradan öğreneceğimiz çok şey var. İyi yemek aslında kaliteli malzeme ile becerinin kombinasyonu. Ülkemiz kaliteli malzeme açısından bir hayli zengin. Ancak bilmiyor, değerlendiremiyoruz. Bafa Gölü’nü bilir misiniz? Diyelim ki bildiniz. Peki bu gölde yaşayan yılan balıklarını bilir misiniz? Bölgeye yerleşmiş – hatta bölge yerlisi- pek çok kişi bilmiyor maalesef. Bilen de ne serüveninden haberli ne de özelliğinden. Bu göldeki yılan balıkları denizle bağlantısı olan gölden çıkıp, Okyanusu aşıp üremek üzere ta Meksika’ya gidiyorlar. Ve orada yumurtadan çıkanlar aynı yolu aşıp Bafa Gölü’ne dönüyorlar. Biz bu yılan baliğini bölgede yetişen aromatik ağaç/çalı dallarına takıp ( Bodrum yöresinde aromatik dallarda yapılan köfte biline geleneksel bir lezzettir) közde güzelce pişirip yağlı olmasından kaynaklanan ağırlığını da örneğin deniz fasulyesi ya da deniz börülcesi yatağında sunsak İtalyan Bisato in speo’sunu geride bırakan bir lezzet elde etmez miyiz? Ederiz elbette. Ben denedim oldu. İşi bilen şeflerin elinde çok daha mükemmel olacağından da eminim. İş bunun tanımında…
Dönelim İtalya’ya Bölgede Bisato in speo çok popülerdir ve lagüne bitişik bölgelerde üretilen merlot ya da “Refosco dal peduncolo rosso “şarabıyla eşlik etmek gelenekseldir.
Bu bölgede,şarap yapımı geleneği ve yeniliği benzersiz bir karışımda birleştirir ve Chardonnay, Malvasia İstriana,Pinot Bianco ve Grigio, Sauvignon, tipik Friulano ile birlikte nefis beyaz şaraplar üretilir.
20 ve 21.son etabı 4. Haftaya bırakıp bu yazıyı burada sonlandıralım. Zaman yaratıp hafta içinde Grio’yu izlemeye çalışalım. Bu yıl bence sınıfta kalan İtalyan tele çekim ekibinin falsolarına ve beceriksizliğine rağmen yine de araya sıkışan görselleri ve yarış heyecanını güzel şaraplar eşliğinde izleyelim. Bu arada etaplar boyunca çok yönlü sunum yapan spikerlere de teşekkür etmek isterim. Gerçekten Halit Kıvanç’tan sonra konusuna bu kadar hakim, çalışan, bilgi toplayan ve tatlı bir dille sunan spikerler görmek bir şans olsa gerek.
Haftaya bu sayfalarda buluşmak üzere esenlikler…
Kemal ulusaler
Yazıyı paylaşmak istedim. İnstagramda nasıl sul Becerebiliriz acaba