Denizin tuzu vücudunuza deymeye görsün artık ondan uzak durmak çok zordur. Bir dağlar vardır aşk ile söz edilen bir de denizler…Ülkem insanı cumhuriyet döneminde çeşitli nedenlerle dünya denizlerine açılmakta bir süre geri durdu. Taa ki Sadun Boro’ya dek. Sadun Boro öncü oldu ve arkası geldi. Cumhur Gökova, Tanıl Tuncel ile devam etti…Ülkemin sevimli patileri de onlarla birlikte. Önce SadunBoro ile Miço ardından Cengiz Arslanoğlu ile Pupa…Teknesi ile Okyanusu geçen ilk kadın vatandaşımız Hülya Leigh, dünyayı teknesiyle dolaşan ise Zuhal Atasoy oldular.
Pasifik’i kürekle geçen ilk vatandaşımız ise Erden Eruç idi. Zaten daha başkası da bu işe kalkışmadı.
Şimdilerde Yatchworks’ten tanıdığım Ali Can Sürekli dünya denizlerinde. Sayfasında;”Atlantik te ilk günler ve ….
Bir başka geldi bu dünyanın salınımları okyanus üzerinde hepimize. Yaşamaya, seyretmeye, üzerine akıp gitmelerine doyamayacağımı hissettiğim bir dünya. Uzaklara baktıkça ne kadar uzaklarına bakabildiğime hayret ettim. Beni, bizi, hayatlarımızı kucaklayışını yaşadım her dalgasında yükselirken. Güzel oldu bu okyanus ile tanışmam hayat adına, insanlarım adına.
Kendi adıma bir başka açık, bir başka çıplak görebildim, kendimi ve etrafımdaki hayatları. Yarın üçüncü kere başlıyor seyir okyanusta, bu son sayışım. Bundan sonrası sonsuz yaşanası, aynı onun sonsuz salınımları, yıldızlı gecelerinin bilinmezleri gibi.” diyerek açıldı denizlere, yolu açık, pruvası neta olsun diyorum.
Kemal Ulusaler Şubat-2019