Home / GÜNCEL / Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş: Belediye binasındakiler değil, halk yönetecek.

Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş: Belediye binasındakiler değil, halk yönetecek.

 

Beyoğlu sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin de simge ilçelerinden bir tanesi. Hem 1994 yılından bu yana piyasacı-rantçı bir anlayışın yönetimde olması hem de toplumsal muhalefetin bir anlamda buluşma noktası olması sebebiyle Türkiye’nin gözü bu ilçede.

 

Özellikle yerel seçimlerde Beyoğlu ilçesinin adı her yerel seçimde öne çıkıyor. Bu seçimlerde de özellikle muhalefetin tercihi merak konusu oldu. HDP aday çıkartmazken CHP, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş’a teklif götürdü. Teklifin adaylığa dönüşmesi ile ortaya çıkan heyecan ise ilçe sınırlarını çoktan aştı. Birçok yerde ‘Bu seçimlerde oy kullanmayacağım’ söylemleri öne çıkarken Beyoğlu’nda Taş’ın isminin açıklanmasının ardından ‘kapı kapı dolaşıp seçimi kazanacağız’ mesajları paylaşılır oldu. Adaylık sürecini, kampanyayı ve hedeflerini CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş’la konuştuk.

Beyoğlu adaylığınız toplumun geniş kesimlerinde ciddi bir heyecan yarattı. Bu heyecan dalgasını neye bağlıyorsunuz?

 

Bizi adaylığa sürükleyen şey, adımızın geçmesi ile birlikte ortaya çıkan olumlu tepkiler oldu. Bize teklif geldiğinde çok farklı kesimlere durumu anlattık, süreçten haberdar ettik. Çok olumlu tepkiler aldık. Kemal Bey’in Fox TV’de ismimizi ifade etmesinden sonra da Türkiye’nin ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinden aday olmamız yönünde çağrılar büyüdü.

 

Bu ilginin birkaç nedeni var. Yerel seçim süreci 24 Haziran seçimlerinin yarattığı derin umutsuzluk havasını devam ettiren bu girdabı büyüten bir havada gidiyordu. İnsanlarımız gerçekten umutsuz ve mutsuz durumda. Bununla birlikte mevcut siyasi denklemi aşan, var olan kalıpları kıran bir siyaset anlayışına dair bir arayış var. Bize dönük talebin olumlu olması, bu havanın kırılmasına ve bu taleplerin karşılanmasına dair beklentidir.

 

► Son zamanlarda ‘ben sandığa gitmeyeceğim’ havası yaygın. Beyoğlu’nda da durum böyleydi. Ama gördüğüm kadarıyla bu tersine dönmüş durumda. Ne dersiniz?

 

Bizim adaylığımız Beyoğlu adaylığını aştı. Sonuçta insanlar buradaki seçimlere, hep birlikte oluşturacağımız heyecana bakacak ve buradan hareketle geleceğe dair işaretler alacak. Önemli bir seçime gireceğiz. Bizim için de bir sınav olacak. Bugün esas olarak yeni bir dönemin izlerini yaratabilmek adına mücadele ediyoruz. Süreci siyasette yeni bir kapının açılma imkanı olarak görüyoruz. Bunun sadece bizim duygumuz olmadığı da şimdiden anlaşılmış durumda. O yüzden Beyoğlu’nun farklı mahallelerinden bu seçimde ilk kez sandığa gideceklerini hatta kampanya da aktif çalışacaklarını söyleyen çok sayıda dostumuzdan mesajlar alıyoruz.

 

► Nasıl bir hat izleyeceksiniz?

 

Önümüzde 45 gün var. Bu süreçte izleyeceğimiz yol seçimleri kazandıktan sonra yapacaklarımızla paralel olacak. Öncelikle şunun altını çizmek isterim bizim izleyeceğimiz hat, gücünü toplumun, Beyoğlu halkının tüm kesimlerinin sesini sözünü yansıtmaktan alacak. 45 mahallede, mahallelilerden oluşturduğumuz seçim komiteleri ile bu süreci götüreceğiz. Çalışmanın omurgasını buralar oluşturacak. Biliyoruz ki bu seçim benim başkan olup olmamamla ilgili bir süreçten ibaret değil. Bu sürecin ana eksenini örgütlü kolektif bir mücadeleyi yürütecek Beyoğlu halkı oluşturacak. Burası bizim için kritik nokta. Seçimleri kazandığımızda da bu örgütlü birimlerle belediyeyi yöneteceğiz.

 

► CHP’ye dışarıdan gelen bir adaysınız. Nasıl karşılandınız, sorun yaşadınız mı?

 

CHP’li arkadaşlarla gerek Haziran Hareketi içerisinde gerekse diğer toplumsal mücadele pratiklerinde birlikteydik. Birbirimize yabancı değiliz. CHP Beyoğlu İlçe Başkanı, yönetimi ve üyeleriyle hızla kaynaştık. Birçok konuda aynı anlayışa sahibiz. Neredeyse hiç sorun yaşamadığımızı söyleyebilirim.

 

► Seçilirseniz hemen hayata geçireceğiniz işler nelerdir?

 

Biz Beyoğlu’nun sorunlarını biliyoruz. Öncelik olarak toplumun dışlanan, ezilen kesimlerine yöneleceğiz.

 

HALK MECLİSLERİYLE DEMOKRATİK PLANLAMA

► Kimler bunlar?

 

Bunlar Tarlabaşı başta olmak üzere Beyoğlu’nda yoksulluğu yaşayan tüm kesimlerdir. Eğitimden, sağlıktan yoksun bırakılan insanlardır. Bir kere bu kesimlerin haklarına sahip çıkacağız. Mağdur olan ve olacak olanların sorunlarını öne alacağız.

 

Galataport, Haliçport gibi ranta dayalı projelerin içinde olmayacağız. Sermaye ile emeği ayrıştırırken kültürleri, hayat tarzları, inançları farklı kesimleri birleştireceğiz. Binlerce insanımız tapu sorunu yaşıyor. Halkımızla birlikte, onların talepleri doğrultusunda bu sorunların üstesinden geleceğiz.

 

Bu sorunlara onlarla birlikte yanıtlar üretmeye çalışacağız. Bir ‘Halk belediyesi’ anlayışı çerçevesinde halkın sorunlarını halkla birlikte ürettiğimiz çözümlerle gidermeyi kendimize hedef olarak koyuyoruz. Bizi AKP’den ayıran çizgi de bu. İlk olarak ‘neyi teslim aldık, bize ne bıraktı eski belediye’ bunun bilançosunu çıkartıp, sorunları çözmeyi hedeflediğimiz çerçevede plan ve programla yola çıkacağız. Bunu da halk meclisleriyle demokratik planlama çerçevesinde yapacağız.

İşleyiş nasıl olacak?

 

Biz var olan egemen yerel yönetim anlayışında piramidi tersine çevireceğiz. Sağ siyasetler ve özellikle AKP, sola ait kavramları kendi kavramları gibi yıllardır içini boşaltarak kullanıyor. Katılımcı demokrasi, yerinden yönetim, mahalle meclisleri gibi kavramlar ağızlarından düşmüyor. Göstermelik halk toplantıları yapıp notlar alıyorlar. Sonra da halkın sorunlarına sırtlarını dönüyorlar. Biz piramidi tersine çevireceğiz derken bu adımları göstermelik olarak değil gerçekten hayata geçireceğiz demek istiyoruz. Bizim yönetim anlayışımız başkan merkezli olmayacak. Bizde başkanın iki dudağının arasına hapsolmuş bir yerel yönetim anlayışı olmayacak. Bir model sunuyoruz. Halk meclislerinin/mahalle meclislerinin yönetimde söz sahibi olduğu bir anlayış.

 

BİZ AŞAĞIDA OLACAĞIZ MECLİSLER TEPEDE

► Mahalle Meclislerinde kimler olacak?

 

O mahallede yaşayan herkes. Burada bize oy veren vermeyen ayrımına gitmeyeceğiz. Mahallede yaşayanlar oranın işleyişi hakkında söz sahibi olabilecek. Meclisler muhtarların, azaların da olduğu en geniş heyetler şeklinde oluşacak. Kadınlar ve gençler meclislerin en aktif katılımcıları olacak. Kadınlar da gençler de toplumun en dinamik kesimleri. Bu kesimlerin, devasa sorunları ancak özel bir çaba ile çözülebilir. Yani özetle mahalle meclisleri tepede biz aşağıda olacağız. Biz onların aldığı kararları uygulayan koordine eden pozisyonda olacağız. Eğer biz kazanırsak çok farklı bir yerel yönetim anlayışıyla Beyoğlu’nu yöneteceğiz, örnek olacağız.

 

► Geçen seçimlerde CHP’ye oy vermeyen ya da sizin politik hattınızda olmayan seçmen bugün niye size oy versin?

 

Biz bu konuda şöyle bir anlayışı hakim kılmaya çalışacağız ; ‘Her şeyi yapacağız, çözeceğiz’ anlayışıyla hareket etmiyoruz. Beyoğlu, toplumsal, siyasal çelişkilerin iç içe geçtiği çok kritik bir ilçe. Biz de bugüne kadarki politik-pratik birikimimizi Beyoğlu’na aktarmak istiyoruz. Biz Beyoğlu’nu umut mekanı haline getirmek istiyoruz. Başka bir demokrasi, başka bir yerel yönetim fikrini hayata geçireceğiz. Biz, ‘gelin Beyoğlu’nda birlikte bir hikaye yazalım, hepimiz için yaşanılır, mutlu bir hayat süreceğimiz bir yer inşa edelim’ diyoruz. Eşit, özgür ve bir arada yaşadığımız bir Beyoğlu için mücadele vereceğiz. Sürekli aldatılan, sömürülen seçimden seçime hatırlanan halkımıza ‘Beyoğlu’nun sahipleri olarak ilçemize sahip çıkalım’ diyoruz. Yalanımız yok. İçimiz-dışımız bir. Adaylığımızın yarattığı heyecanın arka planında da bu var. Umutsuz bir iklimde umut yaratan bir adım olduğu için insanlar bu çalışmayı sahipleniyor.

 

HALKIN ÇIKARI İÇİN GÖREVE TALİBİZ

► Mevcut belediyenin Sayıştay raporlarında ismi sıkça yolsuzlukla anılıyor. Ne tür önlemler alacaksınız?

 

Biz, belediye başkanlığını mal mülk edinmek için istemiyoruz. Cebimizi doldurmak gibi bir derdimiz de yok. O yüzden Sayıştay raporlarında bizim adımıza rastlayamayacaksınız. Biz devrimciyiz. Halkın, kamunun çıkarı için bu göreve talibiz. Halkın çıkarı dışında bir beklentimiz olmayacak. Bizim Beyoğlu’nda parsel parsel arsa almak orayı yağmalamak gibi bir derdimiz yok. Aksine bunları yapanlardan hesap soracağız. Beyoğlu’nu bunlardan kurtaracağız. Bu çerçevede katılımcı bütçe uygulamasını devreye sokacağız. Mahalle meclislerinde tartışılan, kamuoyunun bilgi sahibi olduğu bir belediye bütçesi olacak. Akçeli işlere yer olmayacak. Birileri zengin olurken birileri Tarlabaşı’nın arka sokaklarında yoksulluğa mahkûm olmayacak. Tarlabaşı’ndakilerle Kasımpaşa’dakilerle, Okmeydanı’ndakilerle ve buralarda olan 45 mahallemizle yapacağız bu bütçeyi. Ne yapıyorsak hesabını vereceğiz. Hepsinin kararını birlikte alacağız. Özetlemem gerekirse, belediye binasına oturup çevremizdeki 3-5 kişiyle yönetmeyeceğiz bu ilçeyi. Burada yaşayan herkesin bilgisi ve katılımıyla, katkısıyla yapacağız. Bizim siyasal fikrimiz açısından önemli olan yöneten ve yönetilen ayrımının ortadan kalkmasıdır.

 

***

 

TEMSİL KRİZİ YAŞANIYOR

► Seçimi, kazanmak-kaybetmek eksenine sıkıştırmamaktan bahsetmiştiniz bir söyleşinizde. Bunu biraz açar mısınız?

 

Türkiye’de siyaset etik anlamda kirlenmiş vaziyette. Dibe vurmuş durumdayız. Bizim adaylığımız bu anlamda bir çıkışı da önüne hedef olarak koyuyor. Burayı önemsiyoruz. Fikrimizle ve davranışımızla birlikte olmayı esas alacağız. Siyasetin yalan söyleme sanatı haline gelişine karşı açıktan cephe aldık ve almayı da sürdüreceğiz.

 

Kazanma, kaybetme meselesine gelecek olursak, Türkiye’de bir temsil krizi yaşanıyor ve insanlar artık siyasete yabancılaşmış, umudunu yitirmiş durumda. Bizim pratiğimiz bu çelişkiyi çözmeye yönelik olacak. Somutlarsak, yönetilen değil yöneten bir toplum, hesap sorulan, kandırılan değil hesap soran, hakkını arayan bir kent kültürü inşa etmeyi hedefliyoruz.

 

Benim aday olmam demek salt Alper Taş’ın kazanması demek değildir. Ben burada bir fikrin, bir anlayışın temsilcisi olarak duruyorum. O fikrin ve anlayışın kazanmasını esas alıyoruz. Çalışmalarımızı sürdürürken de seçim sonrasına iz bırakan bir anlayışı esas alacağız. Daha önce de söyledim bunu. İki tür kazanırsınız seçimi. Birincisi sandıkta kazanırsınız ama siyaseten manasızlaşırsınız, iz bırakamazsınız. Bir de sandıkta kaybedersiniz ama politik olarak iz bırakır, yeni bir pencere açarsınız. Önemli ama yeterli değil. Biz işte bu iki unsuru birleştirmeyi esas alıyoruz. Hem politik olarak hem de sandıkta kazandığımız bir seçim hedefimiz söz konusu.

 

***

 

START VERİYOR

Seçim çalışmalarına bugün başlayan Alper Taş ilk olarak saat 09.00’da belediye başkan aday adaylarıyla buluşacak. Taş, daha sonra saat 11.30’da Şehit Muhtar ve Kocatepe bölgelerini ziyaret edecek. Saat 14.00’te mevcut belediye meclis üyeleriyle görüşecek olan Taş 18.00’de Şark Kahvesi’nde olacak. Taş, son olarak Mercan Düğün Salonu’nda bir toplantı gerçekleştirecek.

Check Also

Tarihi kendine göre yazanlar bilmeli ki, biz de silme gücüne sahibiz.

Tarihi kendine göre yazma gücüne sahip olanlar bilmeli ki, biz de silme gücüne sahibiz. Cumhuriyetin …